20070409

rock şenliklerinden başlayarak...

istek üzerine yazdığım bu yazıyı da blogda arşivlemeye karar verdim.

hacettepe rock şenliği'ne olan hayranlığa bir de mehmet'in ilgisi eklenince, oturayım bazı yönlerden ele alayım dedim, kısaca. işte o yazı:
...

sen de mi mehmet :)

tamam, ben de şaşırdım ilk günün headlinerlarını görünce. bağlantıları
sağlam olan kişiler var hacettepe'de, onları da kendi alanlarındaki bu
başarı nedeniyle kutlamak lazım.

ama

günümüzde türkiye'de rock genel başlığı altında müzik üretebilen isim bulmak
neredeyse imkansızken, nasıl herhangi bir etkinlik çok sağlam olabilir ki?
mavi sakal bile gösterişte varlığını sürdürüyor sadece, son ürünlerinin
kalıcılığı yakında çıkacaktır ortaya (umarım). Kalan yeni çıkmış isimlerin
durumu ise daha vahim bence. nedenlerim var, sıkmayayım şimdi sizi. (mavi
sakal'ı vurgulamak gibi amacım yoktu, ama bir kere de olsa konserlerini
izlemiş bulundum, adamları bir daha dinlemek için kılımı bile kıpırdatmam.
ve bu isim geçmişiyle, gösterişiyle ilgi toplamaya devam ediyor, çünkü
sorgulayan yok. )

ayrıca üniversitelerin en büyük müzik etkinliği haline gelen "rock"
şenlikleri de ne yazık ki ilerici tavırlar sergileyemiyorlar. bu sefer, yeni
nesil rockla uyutulmaya çalışılıyor ( ne farkı var bunun "pop"la uyutmaktan
ey yeni nesil "rak"çılar? popülerleşen müzik basitleşiyor yanlış insanların
elinde. ) en temel sorun demin bahsettiğim ilerici grupların eksikliği
olabilir, ama onun da altında yatan neden bir talebin ve sonrasında farklı
bir kültürel ortamın oluşamamış olması. amatör, piyasaya çıkmaya çalışan
gruplar da kendi dinledikleri müzikler neyse onu aktarıyorlar ancak. bu
nedenle, eksik görgüleriyle türleri kopyalamaya çalışan gruplar etrafı
doldururken, sadece kendine has türlerini yaratabilmiş işler ortaya
koyabilen gruplar ve sağlam müzisyenler müzik üretmekte (şov yapmakta
değil!) ön plana çıkabiliyor (bakınız gevende, akın eldes, belki de
replikas ).

tekrarlıyorum, yabancı grup getirebilmeleri dışında (ve belki de iyi bir
metal günü hazırlamaları dışında, o gün uzak dursun benden) etkileyici
değildir. bence.

*aDiL

.. her güne "kıyak geçmiş" olsalardı, tek zihniyetin hakim olduğu,
yönlendirici bir şenlikten başka bir şey olmazdı.

Hiç yorum yok: