20080802

dZihan & Kamien - Live in Vienna

somafm maceralarımdan birisindeydim, beat blender ya da groove salad kanalıydı, tam hatırlamıyorum. Bir anda çalan şarkı dikkatimi çekti, ismine baktım: dZihan & Kamien - Ford Transit. Duyduklarım karşısında etkilenip, ufak bir araştırma turu yaptım. Bu esnada "Streets of Istanbul" adında bir şarkıları olduğunu öğrendim. Ve bu, benim için -şu anda sizleri için de olabilir- sonrası için bir spoiler'dı aslında:) . dZihan & Kamien nasıl bir müzik üretir, bakış açısı nedir, başlıkta neden "live in vienna" yazıyor gibi sorular üzerine bilgi almak üzere buyrunuz yazıya:)

dZihan & Kamien, ismini, grubu olusturan iki kişinin soyadından almış : Vlado dZihan ve Mario Kamien. Vlado dZihan Bosna'lı, Mario Kamien İsviçreli. Onları bir araya getiren / güç veren şey de doğu (özellikle Türk ve Arap) melodilerine olan hayranlıklarıymış. Şarkıları, batının jazz'ını, elektronik müziğin ritm yapısını, heyecanını, doğunun da melodilerini en iyi harmanlayanlar şarkılar arasında yer alıyor çoğunlukla. 2000 yılından bu yana 3 ana albüm (Freaks & Icons, Gran Riserva ve Fakes), bir de remix albüm (Refreaked) çalışmaları var. Albümlerindeki kadrolar incelendiğinde Türk isimlere rastlamak mümkün, discogs sayfalarindan bilgilere ulasabilirsiniz (Live in Vienna konserinde yer alan müzisyenleri hemen aşağıda da bulabilirsiniz.). Beraber çalışmayı en çok istedikleri isim ise Sezen Aksu imiş, şaşırmadım desem yalan olur. (Sezen Aksu, benim için ufaklığımdaki tatil yolculuklarımda arabada saatlerce çalan şarkılara sahip bir isimdir, daha fazla ilgi göstermişliğim yoktur. Bu nedenle de sadece eğlenceli şarkılar yapar diye bilirim :p ) Bir grubun doğu-batı entegrasyonunu amaçladığının söylenmesi ilk başta dikkatimi çekebilen bir özellik olsa bile, asla sonuca kısa yoldan ulaşmaya çalışmam:) En sevdiklerim, anlarıma bıraktıkları etkileri biriktirerek zamana karşı savaş vermişlerdir ve downtempo'da kilit nokta, kalite, ambiyans, groove, prodüksiyon, hatta esinlenilen sesler ve yerlerdir. Evet, dZihan & Kamien, müziklerinde doğu ezgileri kullanıyor, ama bu amaçları değil araçları. Albümleri son derece akıcı, doğal bir şekilde birleşen sesler içeriyor, uyumlu kültürel bir köprü gibiler. Bu köprünün daha çok batı tarafı için müzik yapıyorlar ve batıya hitap ediyorlar denilebilir. Bu görüşü destekleyen en temel nedenler de doğuya ulaşmanın daha zor olması ve dZihan & Kamien'in müziklerinde doğuyu tatlandırıcı olarak kullanılıyor olmaları bence.

Grup hakkında giriş bilgilerinden sonra gelelim yazının ana amacına. İlk, "Ford Transit" isimli sarkılarını duyduğumu söylemiştim soma fm'de, ama bunun canlı bir kayıt olduğunu söylememiştim. Nasıl Bonobo'nun canlı performansı konusunda hayranlıkla dolu ön izlenimlerim varsa ( bunun asıl nedeni son derece zengin bir sahne ve müzik görselliği, böyle bir izlenim için fotoğraflara, sahnede duran müzisyenlere ve bonobo'nun geçmiş albümlerine bakmak yeterli. ) aynı şeyi dZihan & Kamien için de söyleyebilirim, hatta bu sefer söylediklerimi kolaylıkla ispatlayabilirim, "Live In Vienna" albümü sayesinde. Sahnede yaklasik 20 müzisyen, samplerlar, keyler, synthler, perküsyon, gitar, bas, turntable, vazgeçemedikleri "yaylılar", gereken yerlerde vokaller... Konseri dinlediğiniz süreç içerisinde kendinizi uyuma, ambiyansa ve pek çok zaman funk'a bırakmaniz bence mutlak:) Downtempo genel janrında böyle resmi orkestral yapıyla desteklenen konser albumlerine ulaşmak pek kolay değil, diğer yandan tarzı bir kenara koysak bile, da bu kalitede bir konseri de bence ne tarz müzik takipçisi olunursa olunsun dinlemek, fikir sahibi olmak önemli:)

Vienna konseri kaydını dinlerken, ufak bir karşılaştırma yapma fikri oluştu kafamda. Bu konserin kayıtlarına ulaştığım sırada, Brooklyn Funk Essentials'in In The Buzzbag isimli albumlerine de ulaşmıştim (önceden biraz da olsa dinledigim bir albümdü). Brooklyn Funk Essentials konseriyle ilgili izlenimlerimi de burada paylaşmıştım, yani konser grubun performansları ve albumleri konusunda bir miktar deneyim sahibi olduğum söylenebilir. Müziğin ruh üzerine bıraktığı etki düşünüldüğünde Brookly Funk Essentials dinlerken mutlu olan bir kişi, bu konseri dinlerken (izlerken ya da, orada olmak apayrı bir deneyim olurdu!) zevkten dört köse kesin :) Kısa süren karşılaştırmanın kısa sonucu: bence dZiahn & Kamien'in müziğinde her şey çok daha doğal, çok daha yerinde, çok daha heyecanlı, çok daha groovy :)

Aldığım keyfi en yüksek noktaya taşıyan şarkılar ve birkaç ufak not da şöyle:
* basmati (vokal samplelari! ister dans edin, ister yayılıp keyfinize bakın [chillout tanımlarım bölüm 2:D] )
* before (ambiyans! )
* slidingdub (funk!)
* drophere (güzel bir easy listening tadı)

Live In Vienna konserinde yer almış müzisyenler:

* Çello - Özer Arkun
* Kaval - Türker Dinletir
* Darbuka - Misirli Ahmet
* Saksafon - Levent Altindag
* Trombon - Aycan Teztel
* Trompet - Senova Ülker
* Viola - Ibrahim Sentürker
* Violin - Adnan Karaduman , Ayhan Senyaylar , Baki Kemanci , Erhan Senlayar , Sürkü Büyükcinar

Yabancı kadro da şu şekilde:

Bas - Willi Langer
Co-producer - Christian Kardeis
Conductor [Strings] - Christian 'CK' Kardeis*
Davul - Andrew Small
Gitar, Sampler - Kamien
Keyboard, Piano - dZihan
Perküsyon - Sammy Figueroa
Turntable - DJ "Mangito" Mango*

Sanatçılar albümün discogs girdisinden alınmıştır. Görüldüğü üzere canlı orkestranın önemli kısmı "biz"den :)

Yazının sonunu biraz genel bir değerlendirmeyle bağlamak istiyorum: Modern batı müziğinde artık doğu'ya daha çok bakılıyor ilham için, çünkü doğu onlar için 'yeni' olan, 'farklı' olan, yepyeni seslerle, müzik dokularıyla çalışma imkani buluyorlar. Ve bunları yaratıcılık ya da ilgi çekmek amacıyla kullanan pek cok isim var. Müzik yolculuklarının bir evresinde, bir şekilde doğu'ya, belki de bizim topraklara uğruyorlar. (Jens Buchert de bu isimlerde birisi örneğin.) Artık yeni şarkıları dinlerken gerek türkçe sözlere, gerek bu tarafların etnik enstrümanlarına, düzenlemelerine rastlarsak modern ritmler arasında, çok da şaşırmamak gerekli :)

1 yorum:

Meçhul Asker dedi ki...

çok güzel bir yazı olmuş. bende şimdi keşfettim ve google da arama yaparken en açıklayıcı yazıya sayende ulaştım. herkes duysun istiyorum bazende kimse duymasın tadı bozulmasın diyorum, dZihan & Kamien bende böyle bir etki bıraktı özetle :))