20070314

3 cover (ve birkaç cümle)

son dönemde dikkatimi çekmiş 3 cover'ı paylaşmak istedim. mp3leri yarın bölüm hesabıma koyacağım, linkler iletiye verilen bir cevapta olacak.

Şarkı: Mark Ronson featuring Alex Greenwald - Just
Ojinal Sanatçı: Radiohead
Paylaşma nedenim: bugunkü rock şenliği dahilinde sahneye çıkan bir grup sahnede bu şarkıyı yorumlamaya çalışmıştı. (önemli bulduğum birkaç nokta aşağıda)

The Quantic Soul Orchestra - Feeling Good
Orjinal Sanatçı: Anthony Newley and Leslie Bricusse. 1966 musikali The Roar of the Greasepaint-the Smell of the Crowd için yazılmış. (bu bilgiyi yeni öğrendim.)
Paylaşım nedenim: Şarkı bugün dikkatimi çekti. feeling good'un günümüz gençleri arasında popülerliğini sağlayan grup muse olmuştu, origin of symmetry albümü ve oldukça orjinal, grup yapısı içinde eritebildikleri bir yorumla. o kaydın dışında pek çok farklı yorumu bulunan bir şarkı Feeling Good. Paylaştığım şarkıya gelirsem: the quantic soul orchestra, kendini isminde özetleyen bir grup. soul. orchestra. the quantic isimli oluşumun bir alt ayağı gibi, türü kendi içinde özelleşmiş. ayrıntılı bilgi için: google, wikipedia, http://www.quantic.org/. fikir edinmek için mp3'ü dinleyebilirsiniz.

Elbow - Teardrop (canlı)
Orjinal Sanatçı: Massive Attack
Paylaşım nedenim: Biraz ender bulunur bir kayıt olduğunu düşünüyorum. 22 Eylül 2003 tarihli black sessions kayıtlarının ilk parçası. Teardrop'u sevenler için ayrı bir tad verebilir. Özellikle şarkıyı bu sefer erkek bir vokalden dinlemek biraz tedirginliğe sebep olabilir, kayıt kalitesinin yüksek olmamasından dolayı dinlerken çok akıcı gelmeyebilir. Elbow'la tanışmak için en iyi fırsat değil belki de. cover konseptine uyarak, sağlam brit/indie müzik yapabilen bir grubu tanıtmak istedim ilgilenenler için.

şimdi, bugünkü performanstan yola çıkıp, konuyu arada bir miktar dağıtıp birkaç cümle daha eklemek istiyorum bu yazıya:

Just'ı yorumlayan grubun adını vermekte sakınca görmüyorum: Well Behaved. Kendini indie/brit-pop/post-punk diye tanımlamışlar, coverladıkları grupları afişlerine gururla (?) koyuyorlar. Merak ediyordum, denk geldi, ilk defa izledim. Vardığım sonuç: Daha yaptıkları işin farkında olmayan bir grup. daha da genel gidecek olursam: eğer bu tarzları takip etmek istiyorsanız, türkiye'de çıkan her gruba rahatlıkla negatif önyargıyla yaklaşabilirsiniz, grubu izlediğinizde hayal kırıklığına uğramazsınız en azından. raindog bir bu iki. nokiasupersound'daki benzer şekilde kendini pazarlamaya çalışan gruplar deseniz, altyapı, yaratıcılık ve müzikal değerlendirmeden yoksun şeyler sunmaktan başka iş yaptıklarını görmedim (neredeyse tamamının). kopya bile olamıyorlar çoğu zaman, kendi özlerini yansıtmak nerde ... yok eğer
modern rock, hatta ve hatta post rock, müziği sevmiyorum diyorsanız, hala dinlemediğiniz iyi isimler veya kişisel müzik sınırlarınız vardır.

türkiye'deki bağımsız müzikle ilgili bir yazı okumuştum. bu yazıyı paylaşmak için uygun zaman olduğunu düşünüyorum. belki farklı bakış açıları kazanmanızı sağlayabilir. biraz taraflı, ama olan biten hakkında uzaktan da olsa fikir veriyor. ( özellikle istanbul tabanlı modern müziği türkiyeye taşıma amaçlı gruplar var, henüz bir kalite standartı oluşamamış olsa da ). Link

! türkiye'deki bağımsız müzik piyasasıyla ilgili en ufak bir kaynak biliyorsanız, bana iletebilirseniz çoook sevinirim. özellikle basılı medyayı merak ediyorum. dergiler, özel web siteleri, demo/split CD'ler ... . !

ayrıca eğer -rock genel başlığındaki- konserlere giden bir müzik dinleyiciyseniz, lütfen (!) azla yetinmeyin, kötü yorumları/performansları alkışlamayın. eğer parçadaki sesleri anlayamıyorsanız, bütünlük yoksa, kompozisyon yoksa, boşuna kendinize eziyet etmeyin, illa grubu destekliycez diye yırtınmayın. tekrardan söylüyorum: alkışlamayın! biraz kalite aramak
sizin de hakkınız. karşınızdaki kişilerin müzisyen olması gerektiğini unutmayın. onların görevi en iyi performansı sergilemek. ses sistemindeki genel sorunlar için belki grubu kötülemeye gerek yok, ancak bu noktada da işin başında (organizasyonda) sorunları çözebilen kişiler olmasını dilemek de aynı şekilde sizin hakkınız. eğer dinlediğiniz müziğin kültüründe vurdumduymazlık/basit cümlelerle anlatım oluşturmak yoksa (olabilir, bence bir nevi yaklaşımdır, samimi olduğu sürece isteyen yapsın, isteyen takip etsin) yanlışlıklara göz yummamalısınız. eğer boş vakit geçirmek için kullanmıyorsanız böyle aktiviteleri, mutlaka seçici davranın !

ODTÜ MT hakkında fazla bir şey demek istemiyorum. Eminim ki sahneye çıkacak kalitede grup bulmakta bile zorlanıyorlardır.

*aDiL

1 yorum:

ters_yon dedi ki...

şarkıların bulunduğu dizin:
http://www.ceng.metu.edu.tr/~e1449206/sessizmelodi/

bu sitede bahsedeceğim tüm linkleri aynı dizinden paylaşacağım. duyurulur:)

bahsettiğim diğer konuyla ilgili de bugün bir güncelleme yapmam gerektiğini
hissediyorum.
yazıdaki uyarım, takip etmekte olduğum birkaç türde amatör gruplarca
uygulanan yöntemler üzerineydi, aslında özellikle piyasa diye tabir edilen
ortamlarda. ayrıca bugün farkettim ki, ODTÜ seyircisi sahneye çıkan grupları
iyi değerlendirebilen bir seyirci. bugünkü grupların performansıyla dünküler
kıyaslanamayacak düzeydeydi, seyirci de bunu gösterdiği ilgi ve takdirle
belli etti. şahsen özellikle Oyun adlı grubu kaçırmayı istemezdim. ODTÜ'lü
elemanlar barındıran bir grup kendileri (belki de hepsi ODTÜ'lüdür.)

*aDiL

- bu yazının yazılma tarihi, ilk iletiyi yazmamadan bir gün osnradır, sadece buraya taşımam gecikmiştir.