20070523

kalamar 18.10.2006

bir sonraki listeyle devam etmeli arayı çok açmadan:

1. Radiohead - The National Anthem (live)
2. Unkle - Eye For an Eye
3. Thom Yorke - Harrowdown Hill
4. The Chemical Brothers - The Test
5. The Verve - Drug's Don't Work
6. Travis - Why Does It Always Rain On Me
7. R.E.M. - All The Right Friends
8. Lamb - Heaven
9. Fiona Apple - Red, Red, Red
10. Norah jones - In The Morning
11. Blonde Redhead - Hated Because Of Great Qualities.mp3
12. Ryan Adams - Night Birds
13. Whiskeytown - To Be Young (live)
14. Sparklehorse - Eyepennies
15. Sting - mad about you
16. Morrissey - Moon River
17. Radiohead - Sulk
18. Black Heart Procession - Did You Wonder
19. Interpol - Evil

20. Death Cab For The Cutie - What Sarah Said

link:
http://www.megaupload.com/?d=3H9DOSB0

şifre yok.

Bir önceki listeye atılmış olan cevap oldukça dikkatimi çekmişti, ve üzerine biraz düşünmüştüm. Aklıma gelenleri bir sonraki yazıda bir cevap havasına girmeden paylaşmak istemiştim. İşte o yazı bu yazıdır:)

Son derece amatör bir ruhla başlatılmış radyonun (kalamar) ve dahilindeki ufak programların motivasyonu, kendi çevremizdeki birkaç kişiyle bir şeyler paylaşmak ve de eğlenceli vakit geçirmekti. Müzikal çerçeve, yayın politikası belirsizdi. Kendi açımdan ele aldığımda, yayınıma yaklaşım tarzım, hoşlandığım bazı şarkıları, insanlarla paylaşmaktı, ve bu arada dinleyenlerin de sıkılmadan takip etmelerini sağlamaktı. Müzikal beğenimi geliştirirken, kendi çevremden etkilenmeyen bir çizgide ilerliyorum son zamanlarda, bu nedenle müziği dilediğince paylaşabilmem de zorlaşıyor. Yayını -genel olarak- indie müziği yakından takip eden, önerileri her an paylaşabildiğim insanlara yapmış olsaydım, listeleri farklı dengelemeyi ben de tercih ederdim, biraz daha duyulmamış, dikkatlerden kaçabilecek şarkılara vurgu yapardım. yayını şarkı listesine tamamen yabancı kalmış olan kişilerin de dinlemiş olabileceğini düşünüyorum, aralarında 2-3 şarkıyı bilenlerin de. Emin olduğum tek şey, dinleyiciler arasında oradaki şarkıların tümünü bilen bir kimsenin yer almadığı :)

dışarıdan bakınca nasıl göründüğünü tam kestiremiyorum bu blogun, ama benim özetleyeceğim şekli şudur: "kişisel bir müzik yolculuğu". Bu yolculukta ne çok bilmiş görünmeyi istiyorum, ne de başkaları tarafından yönlendirilmeyi, özellikle de doğru kabul edilen yanlışlarla, sınırlarla. çoklamayı hazırlarken çerçeveyi ne kadar geniş tutacağımı, dinleyici profiline ve o anda aklıma bir şekilde gelmiş şarkılara dayandırıyordum. burada popülist yaklaşmak değildi amacım, eğer öyle olsaydı, başka neler çıkabileceğini "herkes" tahmin edebilir. ( keşke program devam etseydi ve de zamanla ortak zevk oluşturabildiğim dinleyicilerle, konsept havası gelişebilseydi. )

Anlattıklarımla önceden vurguladığım noktaları biraz daha açmış oldum, önceki yazıya atılmış yorumla tamamen paralelleştirmemeye çalışarak. Umarım, fikirlere dayanan cevaplar da seçilebiliyordur yazıda.

artık, burada, "sessizmelodi" için yayınlayacağım listeleri hazırlama motivasyonum, o canlı yayınlara bakış açımdan çok daha farklı olacaktır. bunun temel nedeni ise şarkıların, listelerin kalıcı olacak olması (yayını yaparken böyle bir listeyi ilerde bu tarz bir blog kurup paylaşabilceğimi düşünmemiştim.). İlerde derlemeler oluşturduğumda, amaçlarımı ve içeriği daha doğru ve daha bilgilendirici yazılarla paylaşabilirim umarım.

Bu iletide yer alan şarkı derlemenin türünü oluşturmayı size bırakıyorum :) sanırım biraz radyoodtü alt-sokak, ya da dreamtv punk-art programlarına benzetebiliyorum. (unutmadan, punk ve bir miktar post-punk akımı artık itici gelmeye başladı birkaç grubun ürettiği işler dışında dışında.) sanırım şu listeyle istanbul radyoeksen'de herhangi bir anda karşılaşmak da mümkün. Önceden dediklerime vurgu mu yapıyor bilemiyorum bu bakış açısı. Bir radyo programı hazırlıyor olmak, ve biraz da genele hitap edebilmek, ilgiyi canlı tutabilmek... Bunlara yoğun önem verdiğimi daha çok sezinliyorum bu liste sayesinde. Bahsettiğim tv-radyo yayınları ise, beni şu anda o kadar heyecanlandıran yayınlar olmaktan uzak. Aynı eleştirel bakışı kendi listelerim üzerinde uygulayacağım ilerde:)

Son ayrıntı da şu olacaktır. Bu, radyoda yayınlayabildiğim son listeydi. Bundan sonra sadece bu blog üzerinden paylaşacağım liste ise, benim açımdan "son" yayını temsil etmekte. Şarkıları, sıraları hiç değiştirmeden o derlemeyi de paylaşacağım. Benim için oldukça önemli yere sahip olan bir zaman aralığını yakalıyordu, ve bu anda aklımdan geçecek melodileri. (İncelemenin devamı, bir sonraki mesajda yer almalı.)

Bu gecelik benden bu kadar. Ödevler, projeler arasında farklı noktalar da odaklanmak iyi geliyor :) Bu listeyi "de" beğenerek dinlersiniz umarım.

aDiL

20070513

kalamar 11.10.2006

Çok kısa bir ömrü olmuş, kalamar adını verdiğimiz ufak, sıcacık radyomuzda ( =) ) 2-3 hafta sürebilmiş bir program hazırlamıştım. Yayınları gerçekleştirdiğim sırada 10 en çok 20 kişi dinlemiş de olsa, oldukça keyifli, zaman zaman heyecanlı bir deneyimdi, özellikle hazırlıksız anlarda, şarkı aralardında konuşacak konu aramak internette harıl harıl aranırken =). Daha uzun sürmesini dilerdim. Tam heyecanlanmaya, fikirler üretebilmeye başlamışken teknik yetersizlikler ve zaman sorunları isteklerin önüne geçmişti. O programlar için hazırladığım şarkıların listesini bilgisayarımda tutuyordum, ve artık bilgisayarımdan çıksınlar, sessizmelodi'de ölümsüzlüğü yakalasınlar istiyorum. Yayınları kaçıranlar, şarkıları merak edenler, hoş akışlar dinlemek isteyenler için, o şarkıları, yayın sırası doğrultusunda ve mp3 formatında hoperlörlerinize, kulaklıklarınıza iletiyorum.

İlk haftaki listede şu şarkılar yer almıştı:

01 Radiohead - I Might Be Wrong

02 Doves - Walk In Fire
03 The Leaves - Shakma (Drunken Starlit Sky)
04 Editors - Bullets
05 Manic Street Preachers - Ocean Spray
06 Arcade Fire - Wake Up
07 Mars Volta - L'via L'viaquez
08 Mogwai - Glasgow Mega-Snake
09 Sigur R¢s - Untitled 8
10 Tori Amos - Cornflake Girl
11 Hooverphonic - Mad about you
12 Zero 7 - Home
13 Portishead - Roads
14 The Smiths - I Know It's Over
15 Massive Attack - Angel
16 Wallflowers - Letters From The Wasteland


Liste üzerinde yapmak istediğim oldukça yorum var aslında, ama çok da detaya girip yazıyı okuyanları boğmak istemem. Kısaca, şu anda şu listeye bakınca, o zamanlarda indie-rock takipçisi olmamın sonuçlarını görüyorum. Şimdiki aklım olsa, çok daha farklı bir liste hazırlardım sanırım (hazırlayacağım da, sessizmelodi için sadece:) ) Zero 7'la, Portishead'le hafif türleri kaydırmaya çalışmışım, ama son olarak vardığım yer, amerikan alternatif rock'ı olmuş ( wallflowers'ın en iyi şarkılarından;) ) İleride atacağım bir sonraki programın listesi ve ondan sonra gelecek olan ve yayınlanamamış, oldukça ağır/boğucu bir temayla hazırlamış olduğum listeyi paylaşınca, sanırım bütünlüğe daha yakın olur.

mp3 listesine ulaşabileceğiniz adres:
http://www.megaupload.com/?d=41474KK8 (rar parçası 1)
http://www.megaupload.com/?d=3AMEMXFD (rar parçası 2)
rar şifresi: sessizmelodi.blogspot.com

Ana akımlara yakın bir şekilde hazırlanmış bulunan bu listeyi beğenerek dinlersiniz umarım,

aDiL

NOT: neden megaupload? rapidshare dosyaları gönderirken sorunlar çıkarttı. megaupload hiçbir sorun yaşatmadı, kolayca yükledi. megaupload'un türkiye sınırını kaldırmak için toolbar'ını kurmayı deneyebilirsiniz. Zararlı bir şey içermiyor, internet exlorer'ınız bir işe yaramış oluyor hatta (her zaman firefox;) ). Firefox'ta megaupload'a girişi açabilen eklentiler de var, explorer'ı bir daha asla kullanmam diyenlere çözüm =)

20070507

Midnight in a perfect world

(başka kaynaklara yazdığım yazıları arşivlemeye devam...)

saatlerdir midnight in a perfect world'ü dinliyorum.

şarkının güzelliğini anlatmak için söz bulmak çok zor. saatlerce aynı şarkıyı dinlemeye devam edebilirim. az sonra bilgisayarı kapatınca 2-3 kere daha dinlesem anca yetecek:)

biraz da bilgi ekleyeyim başlığa:

kendisi trip-hop olarak bir tür tanımlanmasını hiç sevmiyormuş. Hip-hop kültürüne çok yakın yaşamış birisi olarak, sanırım kendini hip-hop'un bir yorumcusu olarak görüyor genel olarak. Ambient hip-hop diye bir terimi tercih eder sanırım :). Midnight in a perfect world şarkısı da bu tanıma, kelime bazında düşünülünce çok güzel uyuyor.

DJ Shadow'u bence en çekici yapan şey ise, gerçek bir müzik dinleyicisi olması. günümüzde müziği dinlemeden müzik yapan kişilerle çevrili etrafımız ne yazık ki (!). DJ Shadow, gerçek bir müzik aşığı, müziğe değer veren ve bunu aktaran birisi. Plakların arasında bodrum katlarında geçirdiği saatler, çok geniş bir müzik ilgisi ve bilgisi... ürettiği şarkılarda yaratacılığı da geri planda kalmıyor çoğunlukla.

UNKLE, onun bir dönem içinde yer aldığı, çok iyi sonuç üretebilmiş bir proje olarak değerlendirilebilir. Psyence Fiction isimli, çoğu DJ Shadow'un ürünü olan albüm, türü takip edenlerin favori albümlerinden birisi. Bu ilk albümde, DJ Shadow, etkisini bariz şekilde hissettiriyor. Sonuçta Unkle = DJ Shadow diye tanımlamak, sadece onun projedeki etkisini vurgulamak için düşünülebilir. UNKLE'ın 2. albümü incelenirse, hip-hop ve trip-hop'tan uzaklaşıldığı zaten farkedilebilir. Biraz daha dans'a kayar, daha rahat dinlebebilir, o yoğun karanlık havasından kurtulmuştur, ama güzel şarkılar barındırdığı da gerçektir, (Psyence FictioN'da yer alan Bloodstains de tüylerimi diken diken eder, belirtmeden geçmeyeyim.)

Son olarak, DJ Shadow'un son albümündeki tarz değişikliğini pek beğenemediğimi de belirtmem gerekir. İlk albümü Endtroducing'teki her biri çok iyi yerleşmiş, etki bırakan, en kısa tabiriyle "derin, karanlık" şarkılardan pek eser yok. kendisi de bunun farkında, "zaten önceden yaptığım şeyi neden tekrarlamaya devam edeyim" ki diyor, ve ekliyor: "sanatçının mı, yoksa albümün mü fanı olduğunuza karar verin". her zaman yenilik peşinde olması da açıkçası benim açımdan sorun değil:) umudumu, DJ Shadow'un bir sonraki albümde Outsider'da gerçekleştirdiği işlerden uzaklaşacağı fikrine saklıyorum.

aDiL

.. ilk mesajda da bahsedilmiş Midnight in a perfect world şarkısından. bu başlığa cevap girmek için heyecanla açarken, bu şarkıdan çoktan bahsedilmiş olacağını düşünmemiştim :)

20070505

Lounge - Chillout - Downtempo ... birkaç fikir.

ben de ona uzunca bir cevap atmış bulundum. Bu blogun konsepti içinde, yazıyı burada d arşivlemeye karar verdim. Bu blog için yazmayı çok istediğim geniş ölçekli yazılardan değil ne yazık ki, ama hayat koşulları ve gerçekler göz önüne alındığında, çok da kasmamak gerekli sanırım. İşte arşivlenecek o yazı:

(
The Cinematic Orchestra, Tosca, Bonobo, Zero 7, Télépopmusik, Plej, Murcof, Jazzanova ve Boards of Canada gibi isimler yazılmıştı benim mesajımdan önce, arada çok kopukluk olmasın diye belirteyim.
)

----------------------------------------------------

Dinlemesi, takip etmesi çok keyifli bahsedilen türler. Zaman zaman, verilen örnekler başka tarzlara da kayabiliyor. Tam olarak tanımı yapılabilirse fena olmaz bence :) ( "Sit back and relax" dışında :) ) Bir yandan da, bu türlerin güzelliğini, geniş yapılarının, çizilmemiş sınırlarının, birbirleri içine geçmiş olmalarının oluşturduğunu düşünmüyor değilim.

Öncelikle benim aklıma gelen diğer isimleri de ekleyeyim:
- Thievery Corporation (ilginç bir ikili, bahsettiğim genişliği en çok hissettiren isimlerden birisi, kendi çatısı altında başka isimleri toparlamış olması ve geniş diskografisi ile de ağırlıklarını ortaya koyuyor.)
- Zero 7 (zaten söylenmiş:))
- Lamb ( "hightempo" şarkılarındaki ritm yapısına hayranım, daha çok "trip"imsiler. "chillout" olarak değerlendirirsek: sağlamlar :) )
- Air
- Röyksopp
- Morcheeba
- Lemon Jelly (eğlenceli bir yaklaşımı var) -
Gotan Project (kimdir bunlar diyenler için: başlıktaki türleri tangoyla buluşturur. son dönemde ünleri artmaya başladı, NR1'de bile canlı konser dvd'lerini göstermişlerdi, şaşırmıştım.)
- Hotel Costes serisi ( Stéphane Pompougnac tarafından hazırlanan lounge türü hakimiyetindeki mixtapeler.bence çok iyi özet geçer bu türler hakkında. )
- Bonobo ve Cinematic Orchestra'dan bahsedilmiş. Ben bunlardan Ninja Tune'u anlarım:) Cinematic Orchestra bence burada adı geçen türleri karşılamıyor pek, ama hep benzer şekilde tanımlandığını gördüm. (mutlaka dinlenmesi gereken, egolardan uzak, mükemmel müziği yapan bir grup. duymayanlara şiddetle öneririm. daha çok işin jazz tarafındalar, ama kolay dinlenebilirlikten bir şey kaybetmeden.) Konuyu dağıtmadan, Ninja Tune kataloğunda bu tarzlarda başka isimler de var. The Herbaliser, Funki Porcini, benim şimdilik dikkatimi çeken bir isim mesela. Ninja Tune'daki diğer DJ'lere de kulak verilmeli sanırım.
- Boards Of Canada için de işin daha çok IDM (Intelligent Dance Music) tarafında olduklarını söyleyebilirim. Etraflarından, sokaklardan toparladıkları sesleri tanımlanamayacak formlara sokup, dahiyane şekilde kullanıyorlar müziklerinde. Müzik kalıplarınızı yok edebilirler eğer izin verirseniz. Downtempo işler yapıyorlar genelde, ve bir şekilde chillout için de dinlenebilirler.

Bu tarzlara bi' ucundan başlamak isteyenler için: Nasıl, nereden başlanacağı biraz kafa karıştırabilir. tutuverin bir ucundan, sağlam prodüksiyonlar, yerli yerine oturmuş sesler, zaman zaman deneysel tatlar dinlemek herkesin hakkı olmalı :) en önemlisi farklı isimleri keşfetmekten vazgeçmemek, eğer hala aranılan bulunamamış olsa bile. diğer olasılık olarak, "İşte bu" diyorsanız dinlediğinizde, zaten bu türlerin sizi daha da içine çekeceği kesindir.

ha bir de, istanbul'da lounge fm var, netten de yayınlarını takip edebilirsiniz, ama ne yazık ki düşük kbps değerleriyle :( İstanbul'da olsam dedirten radyolardan birisidir kendileri. Bi ucundan başlamak için, ve güzel müzik dinlemek için, tercih edilebilecek yöntemlerden birisi loungefm.

-------------------

İşte durum kısaca böyle. kısaca, adı bilinen, sıkça takip edilen bazı grupların üzerinden geçmiş oldum. her ne kadar amaç arşivlemek de olsa, birilerine yardımcı olursa burada yazılanlar, elbette mutlu olurum. oturduğum yerden anlamsızca konuşmayı çok sevmiyorum. çevrede "dayatılan" müzikten kurtulmak için bir yol olark görürsünüz yazdıklarımı umarım. anlattıklarımdan daha çok şeyi merak ediyorsanız, neler istediğinizi belirtirseniz yardımcı olmak isterim. Yok, benim bu konularda anlatmak istediklerim var diyorsanız, kapım her zaman açık :)